Fütürist, iş-gelecek tasarımcısı, teknoloji misyoneri, blogger, internet yazarı Ufuk Tarhan, “anlayın, yapın, işlem tamam” diyerek J Mashable.com’dan sitesinde yer verdiği makalenin çevirisini "tercüme eden olursa yayınlayacağını" söylemiş. Ben de yazıyı tercüme ederek kendisine gönderdim ve sitede yerini aldı. Yazıyı burada da yayınlıyorum:
Dan Schawbel Me 2.0’da yazıyor ve kişisel marka yönetimi konusunda danışmanlık veren Millenial Branding şirketinin kurucusu. Bugüne kadar Google, Harvard, Time Warner, IBM, ve CitiGroup’ta kişisel marka yönetimi üzerine konuşmalar yaptı. Daha detaylı bilgi için Personal Branding Blog adlı blogunu ziyaret edebilirsiniz.
Ama sizin sonunuz bu profesyoneller gibi olmak zorunda değil! Kim olduğunuzu, sizi piyasada diğerlerinden farklı kılanın ne olduğunu anlayarak ve online mecrada kişisel markanızı inşa ederek piyasada rekabet edebilir hale gelebilirsiniz. Kendi websitenizi açtıktan ve sosyal ağlarda profilinizi oluşturduktan sonra, sadece faturaları ödeyen değil, hayallerinizdeki işi kapmak için bağlantılarınızı ve yeteneklerinizi kullanmaya hazırsınız demektir.
Elance’a göre gittikçe daha çok firma sosyal ağları kullanarak işe alım yapıyor ve genç profesyonellerin %40’ı iş bulmak için sosyal medyayı kullanıyor.
1. Sosyal Grafiğinizi Yükseltin
İnsanlar diğer insanlar sayesinde iş bulurlar, bilgisayarlar sayesinde değil. Eğer çalışmak istediğiniz şirkette kişisel bir bağlantınız varsa iş bulma şansınız artar. Ancak tek yaptığınız iş ilanlarına CV’nizi göndermekse iş bulma şansınız pek yok demektir. Bundan 10 yıl önce, arkadaşlarınıza kimleri tanıdıklarını sormak ve onların nerede çalıştıklarını hatırlamak çok fazla çaba gerektirirdi. Şimdi ise sosyal ağlar sayesinde tüm bu bilgiler parmaklarınızın ucunda. İş arayanlar için bunun anlamı artık girmek istediğiniz şirketlerde çalışan insanlara kendinizi tanıtma imkanınızın olması. Eğer şirketseniz telefonla ulaşmaya çalışmak yerine kendinizi bu yolla tanıtabilirsiniz. İnternet sizin kişisel araştırma laboratuarınız. İşte size iş arama sürecinde yardımcı olacak birkaç araç:
• LinkedIn: LinkedIn size işveren yöneticilere ulaşma imkanı veriyor. Profilinizi oluşturduktan sonra ilk olarak bütün e-mail kontaklarınızı yükleyin ki o listeyi temel alarak arama yapabilesiniz. Daha sonra lokasyon filtrelemesi yaparak firma ya da pozisyon araması yapın ve yüklemiş olduğunuz mevcut bağlantılarınızdan kimlerin sizi bu yöneticilere ulaştırabileceğini görün. LinkedIn’de hem çalışanlar hem de şirketlerle ilgili bütün bilgiler mevcut olduğu için artık sizden mülakatlardan önce haklarında gerekli araştırmayı yapmanız, yani görüşmelere ev ödevinizi yaparak gitmeniz bekleniyor.
• InTheDoor.com: InTheDoor.com, Indeed.com’un veritabanındaki tüm işlerle, Facebook bağlantılarınızı örtüştürerek hangi bağlantılarınızın sizi belli işlere ulaştırabileceğini ortaya çıkartıyor. Arkadaşlarınızın çalıştığı şirketlerde iş bulabilir, farklı şehirlerde ya da firma veya pozisyon ismi ile arama yapabilirsiniz.
• BranchOut.com: InTheDoor.com’da olduğu gibi, BranchOut da Facebook bağlantılarınızdan yararlanıyor. Temel farkı BranchOut’a Facebook profilinizden ulaşıyorsunuz. Facebook’ta profesyonel bir kimlik kurmak her zaman sıkıntılı olmuştur ve BranchOut buna çözüm getirmeye çalışıyor. En son Redpoint Ventures’tan aldığı 18 Milyon Dolarlık yatırımı, 3 milyondan fazla iş ilanı ve 20.000 staj ilanı ile gerçekten ciddi çalışan bir site. LinkedIn’de olduğu gibi burada da profil sayfanızda recommendations (tavsiye eden kişiler) bulunabiliyor ve FourSquare’daki gibi rozet kazanabiliyorsunuz.
2. Artırılmış Gerçekliği ve İş Arama Aplikasyonlarını Kullanın
İnsanlar artık birkaç dokunuşla iPhone veya Android’lerinden iş aramaya ve başvuru yapmaya başladı. LinkUp’a göre iş arayanların %20’si iş aramak için akıllı telefonlarını kullanıyor. Artırılmış gerçeklik, gerçek olanla bilgisayarla yaratılmış olan arasındaki ayrımı gittikçe kaldırıyor. Eğer iPhone kullanıcısıysanız, “Layar” uygulamasını mutlaka indirin. Yükledikten sonra “JobAmp Mobile” a gelin. Bu size mevcut lokasyonunuza yakın çevredeki firmaları ve açık olan pozisyonlarını gösterecek.
2009’da Mashable’da “En İyi iPhone İş Arama Aplikasyonları ”adlı bir yazı yazmıştım. O günden bu yana, aramanızda işinize yarayacak başka güzel aplikasyonalar keşfettim:
-CareerBliss (Ücretsiz) Firma bilgileri ve maaş bilgilerini bulabilirsiniz. Yaklaşık 3 milyon iş ilanı var.
-GoodJob ($4.99) İş arama sürecinize ait her şeyi organize edebilmeniz için.
-Real-Time Jobs (Ücretsiz) Twitter’daki iş ilanları için.
-BusyBee (Ücretsiz) Freelance çalışanlar iş fırsatları bulabilir.
3. Online Nüfuzunuzu İnşa Edin
On yıl öncesine kadar eğer belli becerilere sahip iseniz (örn. C++ programlama) bir iş bulmanız neredeyse garantiydi. Mezun olur olmaz bir iş bulabilirdiniz. Ancak ekonomi gelişip daha rekabetçi hale geldikçe firmalar daha farklı becerilere önem vermeye başladılar. İletişim, organizasyon, liderlik..vs gibi “soft skill” özellikler tercih sebebi haline geldi. Firmalar artık tutku, takım oyunu, ve kültürel uyum gibi özelliklere de önem veriyorlar. Günümüz dünyasında ise sadece bu 2 tip özelliğe sahip olmanız yeterli değil, online etki alanınızı oluşturmak durumundasınız. Eğer 2 aday kağıt üzerinde benzer niteliklere sahipse ve iletişim becerileri de aynıysa, farkı online’daki varlıkları yaratacak.
Online etki alanı kaç tane bağlantınız olduğu, bu bağlantıların kimler olduğu (ve onların da ne kadar etki sahibi olduğu), kaç kişinin ve kimlerin sizin oluşturduğunuz online içerikleri paylaştığı, kaç kişinin websitenize link verdiği.. ile ölçülen bir olgu. Online etkinizi ölçen ve bunu puanlayan Klout.com adlı site çalışanlar arasında gittikçe popüler hale geliyor. Eğer yüksek bir Klout puanınız varsa, diğer aday karşısında tercih sebebi olabilir. Firmalar online etkisi yüksek kişileri işe almak istiyorlar çünkü hedef kitleleri tarafından zaten tanınan kişilerle çalışmak istiyorlar. Firmalar, geniş networke sahip insanların daha üretken olduklarını, yeni iş fırsatları yaratmada, en iyi yetenekleri işe almada ve markalarını pazarlamada networkü dar olan isanlara göre daha başarılı olduklarını düşünüyorlar.
4. CV Yerine Multimedyayı Kullanın
Yakın zamanda yapılan bir OfficeTeam anketi, şirketlerin %36’sının “sosyal ve profesyonel ağlardaki profillerin CV’lerin yerini alacağını” düşündüğünü ortaya koyuyor. Gittikçe daha fazla profesyonel internette kendilerini tanıtmak için yaratıcı yollar kullanıyor. Rap videoları, “beni işe al” diyen bir blog ve SlideShare.net sunumları gibi örnekler var. Bu taktikler işe yarayabilir, hatta medyanın ilgisini çekerek bazı iş teklifleri almanızı sağlayabilir. İş arayan insanlardan çok küçük bir kısmı böyle yöntemler denediği için öne çıkıyorlar ve videoları ya da siteleri sosyal ağlarda çok geniş şekilde paylaşılıyor.
• SlideShare.net: Kendi PowerPoint sunumunuzu hazırlayın, SlideShare’e yükleyin ve networklerinizde ya da sitenizde paylaşın. Sunumunuz teknik becerilerinizi, projelerinizi..vb içerebilir. İşte bir örnek.
• QR Codes: Sosyal ağlarda paylaşacağınız QR Code barkod ile işverenleri websitenize yönlendirebilirsiniz. Barkodu aynı zamanda basılı olarak da yapabilirsiniz. Örnek.
• Viral Videolar: Kendinizle ilgili ya da farklı videolar yapıp YouTube’a yükleyebilirsiniz. Kendinize ait bir video özgeçmiş de hazırlayabilirsiniz. Örnek.
• Yaratıcı Bir Websitesi: Yaratıcılığınızı kullanın ve kendi isminizle yaratıcı bir websitesi yapın. (isimsoyisim.com) Örnek
5. Kendinizi Bir Reklama Dönüştürün
İnsanların dikkatini çekmenin bir başka yolu da ulaşmak istediğiniz şirketler ya da kişilere kendinizin reklamını yapmak. En çok kullanılan yöntemler Facebook reklamları, Google AdWords, bloglara reklam vermek ve LinkedIn Reklamları. Bunlar aslında firmaların kullandığı yöntemler ama iş ararken kullanabilirsiniz.
2010 yılında Alec Brownstein çalışmak istediği şirketteki tepe yöneticileri hedef alan kendisiyle ilgili bir reklam hazırladı. Bu kişiler Google’da kendilerini arattıklarında, sayfanın tepesinde reklamları çıktı ve Alec Brownstein görüşmeyi kaptı. Amacınız işverenin dikkatini çekecek bir reklam olması ve linkin doğrudan websitenize ya da LinkedIn profilinize yönlendirmesi. Reklamınızın uzmanlık alanınızı net bir şekilde belirtiyor olması da çok önemli.
Açıklama: Yazar LinkedIn’de hissedardır.
Kaynak: Mashable.com
çok eğlenceli olmuşlar:)
YanıtlaSilhttp://darkhighfashion.blogspot.com/